Yeme-içme

Amasra denince akla ilk önce balık gelir.Amasra da pişirilen balığın tadını başka bir yerde bulmanız imkansız.Öyle ki eğer mezgiti seçtiyseniz,kılçıklarını ayıklamadan çıtır çıtır zevkle yiyebilirsiniz.Giderseniz bu zevkten mahrum kalmamalısınız.Balık seçimi size kalmış, ama,mevsimlik taze balık önerilir.Ancak balık ,tava hesabıyla sipariş verilir ; bir tava ile abartısız asgari 2-3 kişi doyabilir.Ayrıca yemeğin sonunda,bazı lokantalara özel,ballı cevizli manda yoğurdunu sormayı da unutmayın.Balığı da en lezzetli ve , doyumsuz deniz manzarasını seyrederek;

Büyük Limanda ÇEŞM-İ CİHAN RESTAURANT,
Küçük Limanda ise CANLI BALIK RESTAURANT’TA
yiyebilirsiniz.

Hafta sonları Amasra ziyaretçiler nedeni ile kalabalık olduğu için yemek yiyeceğiniz restorana erken gidip yer bulmaya bakın.Yani yazın bazı restoranlarda önceden rezervasyon gerekebiliyor,hele bir otobüs insan gidiyorsanız.Eğer kalabalık bir turla geliyorsanız lokantalardan birine rezervasyon yaptırarak yemeğinizi biraz daha ekonomik yiyebilirsiniz Bir yer beğendiniz ve yemek yiyeceksiniz,mutlaka “salata” ısmarlayın.Buranın 20’den fazla yerel malzemeden oluşturulan salatası meşhur ve unutulmaz cinstendir. Muhteşem görünüşü ile müthiş bir lezzeti var.Ha bir de Amasra’nın Midye Tava’sı meşhurdur.Ayrıca Mayıs-Haziran aylarında gelebilenler ve sevenler için değişik bir yiyecek daha var:Pavurya.Yerel dilde Bağırya denir.Farklı birşey yemek isteyenler içinse;güçlü afrodizyak özelliği olan ve Japonya’ya ihraç edilen (Moluska) yani Deniz Salyangozu tavsiye edilebilir.Bunu, bu işin ticaretini yapan dalgıçlardan temin ederek,onların tarifine göre pişirerek yemelisiniz.Farkı farkedeceksiniz…

Afiyet Olsun.

Yorum bırakın